Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yanında taşımak | carry f. | ||
If he had carried the map with him, he wouldn't have got lost. Haritayı yanında taşısaydı, kaybolmazdı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry (someone or something) about f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry someone or something about f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry around f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry something around (with one) f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry something with one f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry something with f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | take with (one or something) f. | ||
Öbek Fiiller | yanında taşımak | carry about f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yanında taşımak | carry with one f. | ||
Deyim | yanında taşımak | take with one f. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | yanında taşımak | have something with you f. |